22 Aralık 2016 Perşembe

Cistus Tea (Laden Çayı)

     Bu aralar yeni favori çayım laden çayı. Laden bitkisinin yapraklarından elde edilen ve pek çok faydası olan çayın tadı da oldukça güzel. Eşim de müptelası oldu. Tam da kış mevsimindeyken faydalarından yararlanıyoruz; çünkü grip ve nezle için yararlı etkileri var.

     Marketlerde görmemiştim hala da görmüyorum varsa bile. Ben bir tanıdık vasıtasıyla LR markasıyla tanıştım ve ne alsam diye düşünürken bu çayı diyetisyenlerin aldığını söyledi. Ben öyle danışanlarım sırf kilo versinler diye zayıflama çayı öneren, çok düşük kalorili diyet uygulatan ya da durmadan detoks yaptıran bir diyetisyen asla olmadım ve olmam da.

     Laden (cistus) çayının da zayıflama üzerine bir etkisi yok zaten. Daha çok üst solunum yolu enfeksiyonları, deri rahatsızlıklar ve mide rahatsızlarına iyi gelen etkileri var.

Laden Bitkisi Nedir:

Laden (cistus) : Ladengiller familyasından; İç Anadolu ve sahil bölgelerinde yetişen, kış aylarında yaprak dökmeyen, yeşil bodur bir çalıdır. Yaprakları karşılıklı dizilmiştir. Çiçekleri büyük, beyaz veya pembe renklidir. Meyveleri kapsüldür. İçeriğinde Ladan denilen zamk vardır. Tüylü laden gibi türleri vardır.
     Bileşiminde polifenoller bulunan laden çayı kardiyovasküler ve kanser riskini azaltan bir bitkidir. Ayrıca alzheimer hastalığını geciktirici özelliktedir. 



    Ülkemizde de yapılan araştırmalar mevcut. Ben bazı araştırma sonuçlarına göre faydalarını yazayım:

(Cistus – Laden) Bitkisinin Faydaları


  • Araştırmalara göre laden bitkisinin içerisinde bulunan maddeler bakteri ve mantarları yok eder. Aynı zamanda iltihapları da önleyicidir.
  • Çocuklar üzerinde yapılan araştırmalara göre ise laden bitkisi deri hastalıklarında tedavi edici etkiye sahiptir. Haricen kullanım için.
  • Anadolu Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre ise laden otu gastrit hastalığını önleyicidir ve gastrite karşı tedavi edici özelliktedir.
  • Alerjiye karşı tedavi edicidir. İltihaplı egzama, akne, besin alerjisi sebebiyle oluşan sulu, kabarcıklı ve kaşıntılı alerjiyi tedavi edicidir.
  • Bebeklerde hazır bezden kaynaklanan deri hastalıklarını iyileştirir.
  • Etkili bir şekilde cinsel gücü artırır.
  • Et alerjisine karşı tedavi edicidir.
  • Kadınlarda oluşan cinsel isteksizliği giderir.
  • Depresyona karşı tedavi edicidir.
  • Deri ve tırnak mantarlarına karşı tedavi edicidir.
  • Lenf bezi rahatsızlığında kullanılır.
  • Sinirleri yumuşatıcı etkisi vardır.

     Bir başka sitede yer alan faydaları da şu şekilde. Genel olarak etkileri aynı.
  • * Bağışıklık sistemini güçlendirir.
    * Nezleyi keser.
    * Dizanteride faydalıdır.
    * Öksürüğe ve solunum yolu şikayetlerine iyi gelir.
    * Balgam söktürür.
    * Adet düzenleyicidir.
    * İshal önleyici etkileri vardır.
    * Kramp çözücü ve anti bakteriyel etkilere sahiptir.
    * Besin alerjisinin neden olduğu deri iltihaplanmasında fayda sağlar.
    * Egzama ve diğer cilt sorunlarında faydalıdır.
    * Kaşıntılı, kabarcıklı, sulu egzama gibi deri hastalıklarında kullanılır.
    * Pişikleri geçirmek için kullanılır. Özellikle çocuklarda meydana gelen pişiklerde kullanılır.
    * Cinsel uzuvlar, ağız içi, yutak, mide-bağırsak, deri ve tırnak mantarlarını geçirici etkisi vardır.
    Laden Otu Nasıl Kullanılır:
    Bitkinin yaprakları kaynatılmış suda demlenerek çayı yapılabilir. Alerjiye ve Cilt hastalıklarına karşı haricen de kullanılabilir. Bitki kozmetik ve parfümeri sanayinde ve sabun yapımında da kullanılmaktadır.
    Laden Çayı Hazırlanışı:
         Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış Laden otu demliğe konur ve üzerine 300-400 ml sıcak su konularak 5-10 dakika demlenmesi beklenilir. Elde edilen çay demi ile yaraların üzerine baskı yapılabilir.

Laden Bitkisinin Olası Yan Etkileri:


  • Yüksek tansiyon ve kalp hastalarının laden bitkisini kullanması sakıncalı olduğu için tavsiye edilmemektedir.
  • Uzun süre kullanımında uykusuzluk sorunu yapabilmektedir.
  • 2 aydan fazla süre kullanımında baş ağrısına sebep olabilmektedir. Bu sebeple 10- 15 gün ara vererek tüketilmesi önerilir.

     Şu an dediğim gibi ben gittiğim marketlerde bu çayın satıldığını görmediğim için bu markadan alıyorum. Akşamları içiyoruz. İçimi güzel sizin de yukarıda yazılanlar gibi problemleriniz varsa bitkisel olarak çözmeyi deneyebilirsiniz. Hiç faydasını da görmeseniz bile bitki çayı içmiş olursunuz. :) Su tüketiminiz artar.

     Çayı denemek isteyen ya da LR iş ortağım olmak isteyen olursa bana instagramdan ulaşabilir.
 
----> @dytmelekberdeniz



















28 Kasım 2016 Pazartesi

NAR tanem, NUR tanem, BİR tanem ...



Kışın içinizi ısıtan kırmızı rengiyle en faydalı meyvelerinden biri. NAR...

İçindeki şekerle diyabete, içindeki yağla obeziteye, içindeki antioksidan ve antienflamatuar bileşiklerle başlıca yaşlanmaya, kansere, alzheimera savaş açan meyve.

Su, fruktoz ve vitaminden oluşan pek çok meyveden farklı olarak nar; çekirdeklerinde protein ve yağ da içerir. Ayrıca iyi bir lif kaynağıdır ve bu da kabızlığı önlemede etkilidr.

Neler Yok Ki İçinde ?

1 nar yaklaşık olarak 1 günlük C ile K vitamini ihtiyacının yarısını, folik asit ihtiyacının ise; çeyreğini karşılar. Ayrıca yüksek oranda B1, B2, B5 ve B6 vitamini içerir. Çekirdeklerinde bulunan mineraller (fosfor, potasyum, manganez ve bakır) günlük ihtiyacın 5'te 1'ini karşılar. Az da olsa çinko, magnezyum, demir ve kalsiyum da içerir. bu zengin mineral içeriğinin yanı sıra sağlığa yararlı organik bileşikler de içerir. Bunlardan en önemli ikisi; punikalajin ve punisiktir.

Punikalajin polifenol grubundan olup bilinen en güçlü antioksidanlardan biridir. Sadece narın kabuğunda ve iç kısmındaki sarı renkli zarda mevcuttur. Narın genellikle yenmeyip atılan kısmında bulunan punikalajin hazır satılan nar sularında daha yüksektir; çünkü üretimde narın tamamı kullanılmaktadır.
Evde sıkılan ve kabuk içermeyen nar suyu yeşil çaya göre 2 kat, hazır nar suları ise 3 kat fazla antioksidan içerir.

Punisik Asit sadece nar çekirdeklerinde buluna bir yağ asididir ve yağ yakımında öenmli rolü vardır.
Nar çekirdeği yağı, kalp hastalığı göstergesi olan trigliserit düzeyini önemli ölçüde düşürür. Ayrıca yanlış beslenme sonucu gelişen yüksek kan şekeri ve insülin direnci problemlerini azaltır.

Kısaca nar;


  • Şeker içeren bir meyve olmasına rağmen içildikten 1-2 saat sonra şeker hastalarında kan şekeri düzeyini ve insülin direnci seviyesini azaltır. damar tıkanıklığını önler ve kalp hastalığı riskini azaltır.
  • Nar içerdiği antioksidanlar ile serbest radikallerle savaşır, kolesterolü kanda taşıyarak damarlarda biriken LDL kolesterolü düşürür ve damarların genişleyip rahatlaasını sağlayan nitrik asit seviyesini yükseltir. Nar bu özellikleriyle kalbe en yararlı besindir.
  • Fiziksel aktivite sırasında vücudun yorulmasını geciktirir ve damarları genişleterek daha uzun süreli performans sağlatır.
  • Yapısındaki anti-enflamatuar bileşikler ile de beyni korur ve parkinson, alzheimer gibi hastalıkların gelişimini yavaşlatır. Ayrıca hafızayı güçlendirdiğini söyleyen çalışmalar vardır.
  • Nar aynı zamanda antibakteriyel bir meyvedir ve diş plaklarını önlerken diş dokusunu sıkılaştırarak diş kayıplarını önlemede yardımcıdır.
  • Her meyve  için kanser önleyicilikten bahsediliyor; ancak nar için bu gerçek. laboratuvar ortamında nar özütünün meme, prostat, kolon ve deri kanser hücrelerinin çoğalmasını önlediği ya da yavaşlattığı görülmüştür.
  • Nar cilt için de yararlı. Kozmetikte pek çok ürün içinde görmemiz mümkün. Bunu da deri hücrelerini ve kollajen dokuyu arttırarak yapar.
Bütün bu özellikleri sayesinde narı soymaya bir zahmet üşenmeyelim, hatta benim gibi narı kabuğuyla sıkmak uğruna katı meyve sıkacağınızdan acayip motor kokuları getirebilirsiniz.

Narı hazır mevsimiyken bol bol yiyelim ve yedirelim.

Soyması zor diyenler için işte video :))









25 Ekim 2016 Salı

"ARA ÖĞÜN" DİYE BİR GERÇEK VAR.

1.5 yıl buraya yazı yazmadan geçmiş, çocuk büyümüş, neredeyse 3 yaşında olmuş... Zaman ne değişik bir kavram. "Göz açıp kapayana kadar geçiyor" sözünü ilk söyleyen kişiyi merak ettiriyor insana.

Aktif bir iş yaşamım yok hala, oğlumu büyütüyorum; tabii artık bu arada bazı planlar da yapıyorum ;) Bir süre önce hayalimde olan "DENGEM BESLENME" adı altında instagram hesabı açtım. Online diyet olarak başladım ufaktan. Destek verenlere teşekkürler.

Başlıkla ilgili yazı gelmek üzere...

Sağlıklı beslenme, daha uzun ve daha kaliteli bir yaşamın kilit noktası. Tabii bunun da gereği yeterli dengeli beslenmeyi 3-5 ay sonra bitecek bir görev gibi görmeyerek yaşam tarzı haline getirmek. Peki yeterli ve dengeli beslenmek ne demek?

Hemen herkes duymuştur "3 ana 3 ara öğün beslenin" diyorlar. Diyorlar da niçin diyorlar? Bir bildiğimiz var elbette. İnsanlar genelde ana öğünleri yapacaklarını bilirler, atlamazlar; zaten unutulan atlanan değer verilmeyen ara öğünlerdir.

Yazdığım zayıflama listelerini gören pek çok danışanım "ben bu kadar yersem kesin kilo alırım." diyor :) Bunun çok yemekle alakası yok. Yıllar süren ve devam eden pek çok araştırmanın sonucu olarak 3 hatta bazen 4 ara öğün tüketmenin beden üzerinde olumlu etkili vardır.


  • Ara öğün yapmak, kan şekerinin düşüşü ile meydana gelebilecek büyük açlık durumlarını engeller. Ana öğünden yaklaşık 2-3 saat sonra kan şekeri düşmeye başlar ve vücut tekrar acıkarak önüne ne gelirse onu tüketme ihtiyacı hisseder. Bu yüzden ana öğünlerden 1.5-2 saat sonra yapılacak ara öğün bu büyük açlık hissini ortadan kaldırarak gereksiz kalori alımını durdurur.

  • Ara öğün yapmaya alışmış olan vücut bu beslenme alışkanlığı sayesinde metabolizma hızını arttırır ve bu durum da kilo vermeyi hızlandırır.
Peki ara öğünde neler yemeliyiz??

  • Çok şekerli ve tuzlu yiyecek ve içeceklerden, içeriği bilinmeyen gıdalardan uzak durmalıyız.
  • Tek başına karbonhidrat kaynağı; kan şekerinin ani yükselip düşmesine neden olacağından yannda protein içeriği olan süt, yoğurt veya peynir ile birlikte tüketmek ideal olanıdır.
  • Ara öğünlerimizi maksimum 200 kalori olacak şekilde tüketirsek hem kilo kontrolü hem de kan şekeri kontrolü sağlamış oluruz.
  • Posa içeren besinlere diyetimizde yer vererek; midede tokluk oluşturabilir ve başlıca sindirim sistemi ile kalp-damar hastalıklarından da korunabiliriz.
Örnek ara öğünlere gelirsek;

  • 1 değişim meyve ve 2 adet ceviz
  • Yarım simit ve 1 bardak ayran
  • 1 dilim ekmek ve 1 dilim peynir
  • 1 değişim meyve ve 4 kaşık yoğurt
  • 2 galeta ve 1 bardak süt
  • 3 diyet biküvi ve 1 değişim meyve

Liste bu şekilde uzayıp gider. Benim zamanım yok ara öğüne diyenler... 2 kuru kayısı ve 2 cevizi yemek için ne kadar zamanınız olsun istersiniz :)


Gerçekleri göz ardı etmeyin. ARA ÖĞÜN diye bir gerçek var gerçekten. Şehir efsanesi değil. Zaten biz de Amerikalı değiliz :))))

Diyetisyen Melekber DENİZ